Devre Tatil ve Devre Mülk Sözleşmeleri: Tüketicilerin Bilmesi Gerekenler

Hayalinizdeki tatil evine sahip olmak için imzaladığınız sözleşmenin sizi yıllarca sürecek bir hukuki mücadelenin içine çekebileceğini biliyor muydunuz? Son yıllarda Türkiye’de devre tatil ve devre mülk satışlarındaki artışla birlikte, tüketicilerin bu konudaki mağduriyetleri de giderek yaygınlaşıyor. Cazip teklifler ve parlak vaatlerle sunulan devre tatil fırsatları, çoğu zaman tüketicilerin haklarını ve yasal düzenlemeleri yeterince bilmemelerinden kaynaklanan sorunlara dönüşebiliyor.

Devre Tatil ve Devre Mülk Nedir?

Hukuki Tanımlar ve Kavramlar

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, bir yıldan uzun süre için kurulan ve bu süre zarfında birden fazla dönem için konaklama imkânı veren sözleşmeler “devre tatil sözleşmesi” olarak tanımlanmaktadır. Bu sözleşmeler, piyasada devre mülk, paylı mülkiyet satışı veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi gibi farklı isimlerle karşımıza çıkabilmektedir.

Devre tatil ve devre mülk arasındaki en önemli fark, tüketiciye sağlanan hakkın niteliğidir:

  • Devre Mülk: Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre tapuya tescil edilen bir ayni hak olup, tüketici belirli bir taşınmazın belirli dönemlerde kullanım hakkının sahibi olur.
  • Devre Tatil: Genellikle şahsi hak sağlayan ve tapuya tescil edilmeyen, belirli bir süre için konaklama imkânı veren sözleşmelerdir.

Yasal Düzenlemeler ve Güncel Değişiklikler

7392 sayılı Kanun ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da önemli değişiklikler yapılmıştır. 1 Nisan 2022 tarihinden sonra yapı ruhsatı alan taşınmazlar için:

  • İnşaatı devam eden (ön ödemeli) devre tatil satışı yapmak yasaklanmıştır.
  • Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun olarak kurulan devre mülk hakkı veren sözleşmeler dışında, tüketicilerle tapu devrine dayalı devre tatil hakkı sunan sözleşme kurulması yasaklanmıştır.
  • Şahsi hak sağlayan devre tatil sözleşmelerinin en fazla 10 yıllık süre için kurulabileceği düzenlenmiştir.

Bu yasal değişiklikler, tüketicileri korumayı ve sektördeki suistimalleri engellemeyi amaçlamaktadır.

Sözleşme İmzalamadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tanıtım ve Pazarlama Taktiklerine Karşı Uyanık Olun

Devre tatil veya devre mülk satan şirketler genellikle bedava yemek, hediye veya ücretsiz tatil vaatleriyle potansiyel müşterileri etkilemeye çalışmaktadır. Bu tür tanıtımlara katılırken dikkatli olmalı ve duygusal kararlar vermekten kaçınmalısınız. Unutmayın ki, hiçbir şirket size tamamen karşılıksız bir fayda sağlamaz.

Öneriler:

  • Tanıtım etkinliklerine eşinizle veya bir yakınınızla birlikte katılın.
  • Aynı gün içerisinde sözleşme imzalamayın.
  • Şirket hakkında internet araştırması yapın ve daha önce bu şirketle sözleşme imzalayan tüketicilerin deneyimlerini öğrenin.

Ön Bilgilendirme Formunu Dikkatlice İnceleyin

Kanun gereği, satıcı veya sağlayıcı firma, sözleşme imzalanmadan en az bir gün önce tüketiciye ön bilgilendirme formu vermek zorundadır. Bu formda şu bilgiler yer almalıdır:

  • Satıcı veya sağlayıcının kimlik ve iletişim bilgileri
  • Sözleşme konusu hakkın niteliği, süresi ve teslim tarihi
  • Yıllık aidat tutarı ve artış oranı
  • Cayma hakkı ve kullanım koşulları
  • Ortak alanların kullanımına ilişkin hususlar

Ön bilgilendirme formundaki tüm hükümlerin sözleşme metnine aynen aktarıldığından emin olunmalıdır.

Gerekli Ruhsat ve İzinleri Kontrol Edin

Devre tatil tesislerinin inşası ve işletilmesi için çeşitli izin ve ruhsatlar gerekmektedir:

  • Yapı ruhsatı
  • Termal tesislerde sondaj ruhsatı
  • ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu
  • İşletme ruhsatı

Bu belgelerin varlığını mutlaka kontrol etmeli ve firmanın yasal olarak faaliyet gösterdiğinden emin olmalısınız.

Tüketicilerin Hakları ve Yükümlülükleri

Cayma Hakkı

Devre tatil sözleşmelerinde tüketicilerin en önemli haklarından biri, 14 günlük cayma hakkıdır. Bu hak sayesinde:

  • Hiçbir gerekçe göstermeden,
  • Cayma bedeli veya cezai şart ödemeden,
  • Sözleşmeden vazgeçebilirsiniz.

Önemli noktalar:

  1. Sözleşme tarihi tüketici tarafından kendi el yazısıyla atılmalıdır.
  2. Sözleşmenin bir örneği mutlaka alınmalıdır.
  3. İndirim gerekçesiyle geriye dönük tarih atma teklifi kesinlikle kabul edilmemelidir.

Cayma Hakkının Uzaması

Satıcı veya sağlayıcının ön bilgilendirme ve sözleşme yapma yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi durumunda, cayma hakkı süresi 1 yıla kadar uzamaktadır. Bu, tüketicilere önemli bir koruma sağlamaktadır.

Cayma Bildiriminin Yapılması

Cayma hakkı kullanılırken izlenmesi gereken prosedür, sözleşmenin niteliğine göre değişmektedir:

  • Tapu devrine konu satışlarda: Noterlikler aracılığıyla
  • Diğer satışlarda: Yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla

Cayma hakkı süresi içerisinde kullanıldığında, şirket hiçbir ad altında bedel talep edemez.

Sözleşmeden Dönme Hakkı

İnşası devam eden devre tatil ünitesinin devir veya teslim edilmesine kadar, tüketiciler sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Bu durumda firma, ancak kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmişse, satış bedelinin %2’sine kadar tazminat talep edebilir.

Yıllık Aidat Ödeme Yükümlülüğü

Şahsi hak sağlayan (tapu devri olmayan) devre tatil sözleşmelerinde, tatil hakkının kullanılmayacağı tatil hakkının başladığı tarihten en az 90 gün önce sağlayıcıya bildirilirse, o yıl için aidat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Gerçek Hayattan Örnekler ve Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

Örnek Olay 1: Cazip Fiyat Tuzağı

Ahmet Bey, bir alışveriş merkezinde kurulan stantta, piyasa değerinin çok altında bir fiyatla devre tatil satışı yapıldığını gördü. “Bugüne özel indirim” vaadiyle hemen karar vermesi gerektiği söylendi. Tanıtım görevlisi, cayma hakkından bahsetmedi ve önceden hazırlanmış sözleşmeye imza attırdı. İki hafta sonra Ahmet Bey, yaptığı araştırmada şirketin güvenilir olmadığını öğrendi ve cayma hakkını kullanmak istedi ancak şirket 14 günlük sürenin geçtiğini iddia etti. Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuran Ahmet Bey, ön bilgilendirme yapılmadığı için cayma hakkının 1 yıla uzadığı gerekçesiyle haklı bulundu.

Önemli Ders: Aceleyle karar vermeyin, ön bilgilendirme formunu talep edin ve sözleşmeyi evinizde inceledikten sonra imzalayın.

Örnek Olay 2: İnşaatı Tamamlanmayan Projeler

Ayşe Hanım, henüz inşaat aşamasında olan bir devre tatil projesinden ünite satın aldı. Satış temsilcisi, projenin 1 yıl içinde tamamlanacağını vadetti. Ancak 2 yıl geçmesine rağmen inşaat tamamlanmadı. Ayşe Hanım, sözleşmeden dönmek istediğinde, şirket yüksek bir cayma bedeli talep etti. Yasal haklarını araştıran Ayşe Hanım, avukatı aracılığıyla şirkete başvurarak sözleşmeden dönme hakkını kullandı ve ödediği bedelin iadesini talep etti. Mahkeme, tüketiciyi haklı bularak ödenen bedelin faiziyle birlikte iadesine karar verdi.

Önemli Ders: İnşaatı devam eden projelerde, satıcının teminat veya sigorta sağladığından emin olun ve teslim tarihini sözleşmede net olarak belirtin.

Örnek Olay 3: Yüksek Aidat Artışları

Mehmet Bey, 5 yıl önce bir devre tatil sözleşmesi imzaladı. Sözleşmede aidat artışının yıllık enflasyon oranında olacağı belirtilmişti. Ancak son iki yılda şirket, bakım ve onarım masraflarını gerekçe göstererek çok yüksek oranda aidat artışı yaptı. Mehmet Bey, durumu Tüketici Hakem Heyeti’ne taşıdı ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılan aidat artışının iptali ve fazla ödenen bedelin iadesine karar verildi.

Önemli Ders: Sözleşmede aidat artış oranının net olarak belirtildiğinden emin olun ve yasadışı artışlara karşı haklarınızı arayın.

Sık Sorulan Sorular

Devre tatil hakkımı başkasına devredebilir miyim?

Evet, devre tatil hakkınızı başkasına devredebilirsiniz. Şahsi hak sağlayan sözleşmelerde, sağlayıcının onayı gerekebilir. Tapu devrine dayalı devre mülk sözleşmelerinde ise normal bir taşınmaz satışı gibi devir işlemi yapılabilir.

Devre tatil sözleşmesini feshedebilir miyim?

Evet, 14 günlük cayma süresi dışında da belirli koşullarda sözleşmeyi feshedebilirsiniz. Özellikle satıcı veya sağlayıcının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda fesih hakkınız bulunmaktadır.

Şirket İflas ederse hakkımı kaybeder miyim?

Tapu devrine dayalı devre mülk sözleşmelerinde, tapu sizin adınıza tescil edilmişse şirketin iflasından etkilenmezsiniz. Ancak şahsi hak sağlayan sözleşmelerde, şirketin iflası durumunda hakkınızı kaybetme riskiniz vardır. Bu nedenle, mümkünse tapu devrine dayalı sözleşmeler tercih edilmelidir.

Yurt dışındaki devre tatil sözleşmeleri İçin Türk hukuku geçerli midir?

Türk vatandaşlarının yurt dışındaki tesisler için imzaladıkları sözleşmelerde, sözleşmede belirtilen ülkenin hukuku uygulanır. Ancak, AB ülkelerinde de tüketicilere benzer korumalar sağlanmaktadır.

Sonuç ve Öneriler

Devre tatil ve devre mülk sözleşmeleri, doğru bilgi ve dikkatle yaklaşıldığında, tatil ihtiyaçlarınızı karşılamak için faydalı olabilir. Ancak, tüketicilerin haklarını bilmesi ve sözleşme imzalamadan önce gerekli araştırmaları yapması büyük önem taşımaktadır.

Özetlemek gerekirse:

  1. Tanıtım ve pazarlama taktiklerine karşı uyanık olun, acele karar vermeyin.
  2. Ön bilgilendirme formunu ve sözleşme hükümlerini dikkatlice inceleyin.
  3. Cayma hakkınızı ve sürelerini bilin.
  4. Sözleşmede aidat, kullanım dönemi ve teslim tarihi gibi önemli hususların açıkça belirtildiğinden emin olun.
  5. Gerektiğinde tüketici hakları konusunda uzman bir avukata danışın.

Tatil hayalinizi gerçekleştirirken, haklarınızı bilerek ve bilinçli adımlar atarak ilerlemek, gelecekte yaşanabilecek mağduriyetleri önleyecektir.

Kaynakça

  1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
  2. 7392 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
  3. Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği
  4. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, “Devre Tatil ve Devre Mülk Sözleşmeleri Hakkında Bilgilendirme”, 19 Ekim 2022
  5. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin çeşitli kararları

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top