Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma: Şartları Ve Hukuki Süreç (2025)

Evlilik birliğinin sona ermesi, çiftlerin hayatında önemli ve zor bir karar noktasıdır. Türk hukuk sistemi, evliliğin sona erdirilmesi için belirli sebepler öngörmüştür. Bu sebeplerden biri de, sıklıkla yanlış anlaşılan “fiili ayrılık nedeniyle boşanma”dır. Aile hukukunda önemli bir yere sahip olan bu boşanma sebebi, Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesinde düzenlenmiştir. Peki, bu maddeye dayanarak boşanmak için sadece 1 yıl ayrı yaşamak yeterli midir?

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesine göre, fiili ayrılık nedeniyle boşanma, önceden açılmış ve reddedilmiş bir boşanma davasının ardından, eşlerin en az 1 yıl süreyle ortak hayat kuramamaları durumunda başvurulabilecek bir boşanma yoludur. Bu madde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve artık devamının beklenemeyeceği durumlar için düzenlenmiştir.

Hukuki Terimlerin Açıklaması

Konuyu daha iyi anlamak için öncelikle bazı temel hukuki terimleri açıklayalım:

  • Boşanma Davası: Eşlerden birinin, evlilik birliğini sona erdirmek için mahkemeye yaptığı başvurudur.
  • Reddedilen Boşanma Davası: Çeşitli sebeplerle mahkemenin, boşanma talebini kabul etmeyerek davayı sonlandırmasıdır.
  • Kesinleşmiş Karar: Mahkeme kararının, itiraz, istinaf ve temyiz yolları tüketildikten sonra veya bu yollara başvurulmadan yasal sürelerin geçmesiyle son halini almasıdır.
  • Ortak Hayat: Eşlerin birlikte yaşadığı, hayatı paylaştığı evlilik birliğidir.

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanmanın Şartları

Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesi, fiili ayrı yaşama nedeniyle boşanma davasının açılabilmesi için üç temel şart öngörmüştür:

1. Daha Önce Açılmış ve Reddedilmiş Bir Boşanma Davası Bulunmalı

Yaygın yanlış inanışın aksine, sadece 1 yıl ayrı yaşamak, bu maddeye dayanarak boşanmak için yeterli değildir. Öncelikle, eşlerden birinin daha önce herhangi bir boşanma sebebine dayanarak açtığı ve mahkemece reddedilmiş bir boşanma davası olmalıdır. Bu ret kararı, taraflarca kesinleştirilmiş olmalıdır.

Önemli bir husus olarak, daha önce açılan boşanma davasının hangi sebebe dayandığı önem taşımaz. Zina, hayata kast, pek kötü davranış, suç işleme, terk, akıl hastalığı veya evlilik birliğinin sarsılması gibi sebeplerden herhangi birine dayanılarak açılmış ve reddedilmiş bir dava yeterlidir.

2. Ret Kararının Kesinleşmesinden Sonra 1 Yıl Boyunca Ortak Hayat Kurulamamış Olmalı

İkinci şart, reddedilen boşanma davasının kesinleşmesinden sonra eşlerin en az 1 yıl boyunca ortak hayatı kuramamış olmalarıdır. Yani, eşler aynı evde sürekli olarak birlikte yaşayamamış olmalıdır.

Bu süre içinde eşlerin ara sıra bir araya gelmiş olmaları, ortak hayatı kurmaya çalışmış ancak başarılı olamamış olmaları, 1 yıl ayrı yaşama şartını ortadan kaldırmaz. Önemli olan, 1 yıl içinde süreklilik arz eden bir birlikteliğin sağlanamamış olmasıdır.

3. Bu Şartlar Gerçekleştikten Sonra Boşanma Davası Açılmalı

Son olarak, yukarıdaki iki şart gerçekleştikten sonra, eşlerden biri 1 yıl ayrı yaşama nedenine dayanarak boşanma davası açmalıdır. Daha önce açılan davada davacı veya davalı olmanın ya da kusurlu ya da kusursuz olmanın önemi yoktur. Önemli olan, şartların gerçekleşmesidir.

Hakimin Takdir Yetkisi ve Karar Süreci

Fiili ayrılık nedeniyle açılan boşanma davasında, hakim tarafların 1 yıl boyunca bir araya gelemediklerini ve ortak hayatı kuramadıklarını ispat etmeleri halinde, boşanmaya karar vermek zorundadır. Yani, bu davada hakimin takdir yetkisi sınırlıdır.

Bu boşanma davasının en önemli özelliklerinden biri, hakimin takdir yetkisinin olmamasıdır. Şartlar gerçekleşmişse, hakim boşanmaya karar vermek zorundadır. Bu yönüyle, diğer boşanma davalarından ayrılır.

Davanın Kesinleştirilmesinin Önemi

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açmak isteyen kişilerin en sık yaptığı hatalardan biri, daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasının kesinleştirilmemiş olmasıdır. Davanın kesinleştirilmesi, dava sonuçlandıktan sonra, gerekçeli kararın tebligata çıkarılması ve yasal sürelerin geçirilmesi ile gerçekleşir.

Eğer önceki dava kesinleştirilmemişse, o dava sonuçlanmış sayılmaz ve yarım kalmış olur. Bu durumda, 1 yıl ayrı kalma sebebiyle açılan dava reddedilecektir.

Pratik Uygulamalar ve Gerçek Hayattan Örnekler

Örnek 1: Kesinleşmeyen Davanın Sonucu

Ahmet, eşi Ayşe’den boşanmak için “şiddetli geçimsizlik” sebebiyle dava açmış ancak mahkeme boşanma talebini reddetmiştir. Ahmet ve avukatı, ret kararını tebliğ almış ancak kararı kesinleştirmemiştir. Aradan 1 yıl geçmiş ve eşler bu süre zarfında ayrı yaşamıştır. Ahmet, 1 yıl ayrı yaşama sebebiyle yeni bir boşanma davası açmış, ancak önceki dava kesinleşmediği için, yeni açılan dava da reddedilmiştir.

Örnek 2: Başarılı Bir Uygulama

Mehmet, eşi Zeynep’ten “zina” sebebiyle boşanma davası açmış, ancak yetersiz delil nedeniyle dava reddedilmiştir. Mehmet’in avukatı, ret kararını tebliğ almış ve kesinleştirmiştir. Ret kararının kesinleşmesinden sonra, Mehmet ve Zeynep 1 yıl boyunca ortak hayatı kuramamıştır. Bu durumda, Mehmet 1 yıl ayrı yaşama nedeniyle yeni bir boşanma davası açmış ve dava kabul edilmiştir.

Sık Sorulan Sorular

1. Eşimden 1 yıldır ayrı yaşıyorum, direkt olarak bu sebeple boşanabilir miyim?

Hayır, sadece 1 yıl ayrı yaşamak, Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesine göre boşanmak için yeterli değildir. Daha önce açılmış ve reddedilmiş bir boşanma davanızın olması ve bu davanın kesinleşmiş olması gerekir.

2. Daha önce açılan davanın hangi sebebe dayanması gerekir?

Daha önce açılan davanın hangi boşanma sebebine dayandığı önemli değildir. Önemli olan, davanın açılmış, reddedilmiş ve bu ret kararının kesinleşmiş olmasıdır.

3. Davanın kesinleştirilmesi ne demektir?

Davanın kesinleştirilmesi, dava sonuçlandıktan sonra, gerekçeli mahkeme kararının tebligata çıkarılması ve yasal sürelerin geçirilmesi ile gerçekleşir. Avukatınız veya siz, dava sonuçlandıktan sonra bu işlemi yapmalısınız.

4. 1 yıl içinde eşimle birkaç kez görüştük, bu durumda yine de 1 yıl ayrı yaşama nedeniyle boşanabilir miyim?

Evet, 1 yıl içinde eşinizle ara sıra görüşmüş olmanız, ortak hayatı kurmaya çalışmış ancak bunu sürekli hale getirememiş olmanız durumunda, yine de 1 yıl ayrı yaşama nedeniyle boşanma davası açabilirsiniz. Önemli olan, 1 yıl içinde süreklilik arz eden bir birlikteliğin sağlanamamış olmasıdır.

5. Daha önce açılan davada davacı veya davalı olmam önemli midir?

Hayır, daha önce açılan davada davacı veya davalı olmanızın bir önemi yoktur. Önemli olan, davanın açılmış, reddedilmiş ve ret kararının kesinleşmiş olmasıdır.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  1. Daha önce açılan davanın kesinleştirilmesi: Daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasının kesinleştirilmesi, 1 yıl ayrı yaşama nedeniyle boşanma davasının başarıya ulaşması için kritik önemdedir.
  2. 1 yıllık sürenin hesaplanması: 1 yıllık süre, önceki davanın ret kararının kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanır, eşlerin fiziksel olarak ayrılma tarihinden değil.
  3. İspat yükümlülüğü: Eşlerin 1 yıl boyunca bir araya gelemediklerini ve ortak hayatı kuramadıklarını ispat etmeleri gerekmektedir. Bu konuda tanık ifadeleri, ikametgah belgeleri, fatura adresleri gibi deliller kullanılabilir.
  4. Profesyonel hukuki destek alınması: 1 yıl ayrı yaşama nedeniyle boşanma davasının karmaşık şartları nedeniyle, profesyonel bir avukattan destek alınması sürecin doğru yönetilmesi açısından önemlidir.

Sonuç

Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesinde düzenlenen fiili ayrı yaşama nedeniyle boşanma, halk arasında yanlış anlaşılan bir boşanma sebebidir. Sadece 1 yıl ayrı yaşamak, bu maddeye dayanarak boşanmak için yeterli değildir. Daha önce açılmış ve reddedilmiş bir boşanma davasının varlığı, bu davanın kesinleşmiş olması ve ret kararının kesinleşmesinden sonra eşlerin en az 1 yıl boyunca ortak hayatı kuramamış olmaları gerekmektedir.

Bu şartlar gerçekleştiğinde, hakim boşanmaya karar vermek zorundadır. Bu yönüyle, diğer boşanma davalarından ayrılan bu dava türünde, hakimin takdir yetkisi sınırlıdır.

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasını düşünenler, önceki davanın kesinleştirilmesi başta olmak üzere, yukarıda belirtilen hususlara dikkat etmeli ve gerekirse profesyonel hukuki destek almalıdır. Aksi takdirde, boşu boşuna 1 yıl beklenmiş olabilir ve açılan dava reddedilebilir.

Kaynakça

  1. Türk Medeni Kanunu, Madde 166/4
  2. “Aile Hukuku”, Prof. Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu, 2023, Turhan Kitabevi
  3. “Boşanma Hukuku”, Prof. Dr. Şükran Şıpka, 2022, Beta Yayınevi
  4. “Türk Medeni Hukukunda Boşanma Sebepleri”, Prof. Dr. Turgut Akıntürk, 2023, Beta Yayınevi
  5. Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top