Tüketici Kredisi Sözleşmeleri: Haklarınızı Biliyor musunuz?

Giriş: Ekonomik Özgürlüğünüz İçin Bilinçli Tercihler

Günümüz ekonomik koşullarında tüketici kredileri, pek çoğumuzun hayatında önemli bir finansal araç haline geldi. Ev almak, araba satın almak, eğitim masraflarını karşılamak veya beklenmedik harcamalar için sıklıkla başvurduğumuz tüketici kredileri, doğru kullanıldığında hayatımızı kolaylaştırırken, bilinçsizce imzalanan sözleşmeler nedeniyle ciddi mağduriyetlere de yol açabilmektedir.

Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, 2024’ün ilk çeyreğinde bireysel kredi kullanan kişi sayısı 34 milyonu aşmış durumda. Bu kadar yaygın kullanılan bir finansal aracın hukuki çerçevesini bilmek, haklarımızı korumak açısından hayati önem taşıyor. Bu yazımızda, tüketici kredisi sözleşmelerinin hukuki boyutunu, tüketicilerin sahip olduğu hakları ve dikkat edilmesi gereken hususları sade bir dille açıklayacağız.

Tüketici Kredisi Nedir ve Yasal Dayanağı Nelerdir?

Tüketici Kredisi Tanımı

Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin (genellikle bankalar veya finansman şirketleri) tüketiciye faiz, ücret veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. Günlük hayatta kullandığımız ihtiyaç kredileri, taşıt kredileri, konut kredileri ve taksitli nakit avans kredileri bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Yasal Düzenlemeler

Tüketici kredisi sözleşmeleri, temel olarak iki önemli mevzuat tarafından düzenlenmektedir:

  • 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
  • Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği

Bu düzenlemeler, tüketicilerin kredi sözleşmelerinde korunmasını, bilinçlendirilmesini ve olası mağduriyetlerin önlenmesini amaçlamaktadır.

Tüketici Kredisi Sözleşmelerinin Geçerlilik Koşulları

Sözleşmenin Şekli ve Geçerliliği

Tüketici kredisi sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bazı şekil şartları bulunmaktadır:

  • Sözleşme yazılı veya mesafeli olarak kurulmadıkça geçerli olmaz.
  • Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
  • Sözleşme metninin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi gerekir.
  • Sözleşmenin bir örneğinin kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur.

Bu şartlara uyulmadan yapılan sözleşmeler geçersiz olacağından, tüketicinin mağduriyetine yol açabilir. Bu nedenle, sözleşmeyi imzalamadan önce bu şartların sağlanıp sağlanmadığını kontrol etmek önemlidir.

Kredi Sözleşmelerinde Tüketicinin Hakları

Sigorta Yaptırma Serbestisi

Tüketici kredilerinde sigorta yaptırmak zorunlu değildir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği, tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz. Eğer tüketici sigorta yaptırmak isterse:

  • İstediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır.
  • Bu sigortanın kredi konusuyla, kalan borç tutarıyla ve vadesi ile uyumlu olması gerekir.
  • Kredi veren, sigortasız bir kredi sözleşmesini de teklif etmek koşuluyla tüketiciye kredi bağlantılı sigorta yaptırılmasını içeren bir sözleşme sunabilir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2014/41219 E. 2014/40605 K. 17.12.2014 tarihli kararında, “Davacı, 30.09.2010 tarihinde çektiği tüketici kredisini süresinden çok önce 26.10.2010 tarihinde ödeyerek kapatmıştır. Her ne kadar tüketici çektiği kredi nedeniyle kendisinden kesilen hayat sigortası priminin iadesini isteyemez ise de, davacının krediyi süresinden önce ödemesinden dolayı bakiye kalan süre için hayat sigortasının priminden kalan miktarı şayet hayat sigortasını davacı banka ya da bankaya bağlı sigorta şirketi yapmış ise ya da sigorta poliçesi başka sigorta şirketince yapılmasına rağmen sigorta poliçesi üzerine davalı banka tarafından dain mürtein hakkı konulmuş ise davalı bankadan, bunlar yapılmamış ise sigorta şirketinden bakiye kalan süre ile ilgili primleri isteyebilir.” gerekçelerine yer verilmiştir.

Yan Finansal Ürün Dayatmasına Karşı Koruma

Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi ile ilgili olanlar hariç olmak üzere otomatik ödeme talimatı, tamamlayıcı sağlık sigortası vb. gibi yan finansal ürün ve hizmet alım şartına bağlanamaz. Kredi ile ilgili yan finansal ürün ve hizmetler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 7/3/2020 tarihli ve 31061 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2020/7 sayılı Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Tebliği ekinde bireysel krediler başlığı altında belirlenmektedir.

Örnek: Bir banka, ihtiyaç kredisi vermek için tüketiciden kredi korumalı sigorta veya tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırmasını şart koşamaz. Ancak, bir konut kredisinde gayrimenkulün zorunlu deprem sigortası (DASK) yaptırılması istenebilir, çünkü bu kredi ile doğrudan ilgili bir güvencedir.

Ücret ve Masraflara İlişkin Sınırlamalar

Bankalar, tüketicilere kullandırılacak krediler için tüketicilerden, “tahsis ücreti” dışında; istihbarat ücreti, kredi işlem fişi ücreti, ödeme planı değiştirme ücreti gibi her ne ad altında olursa olsun başkaca bir ücret alamaz. Tahsil edilecek kredi tahsis ücreti ise kullandırılan kredi anaparasının binde beşini geçemez.

Örnek: 100.000 TL tutarında bir ihtiyaç kredisi kullanımında banka, en fazla 500 TL (100.000 x 0,005) tahsis ücreti alabilir. Bunun dışında dosya masrafı, kredi değerlendirme ücreti gibi isimler altında ek ücret talep edemez.

Aidatsız Kredi Kartı Hakkı

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince, kart çıkaran kuruluşlar tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunmak zorundadır. Bu tür kartlar dışındaki kredi kartları ise ilgili Yönetmelik uyarınca, özelliklerine göre yıllık olarak belirlenen tutar kadar ücretlendirilebilir.

Hesap Ücreti Muafiyeti

Kredi sözleşmesine ilişkin hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile işlemler yapılması durumunda, tüketiciden bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilemez. Ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2020/7 sayılı Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Tebliği ekinde hesap işletim ücreti yer almamaktadır.

Temerrüt Durumu ve Erken Ödeme

Temerrüde Düşme ve Sonuçları

Tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren tüm borcun ödenmesi hakkını saklı tutmuş ise bu hakkı ancak şu koşullar sağlandığında kullanabilir:

  1. Kredi verenin tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olması
  2. Tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksiti ödememesi

Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek uyarıda bulunması zorunludur. Ayrıca, muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz ve ücretler dikkate alınmaz.

Örnek: Bir tüketici, aylık ödemeli bir kredi kullanıyor ve Mart ve Nisan aylarındaki taksitleri ödeyemiyor. Banka, tüm kredi borcunu talep etmek için önce tüketiciye yazılı bir uyarı göndermeli ve en az 30 gün süre tanımalıdır. Bu süre içinde tüketici ödeme yapmazsa, banka kalan tüm borcu talep edebilir.

Erken Ödeme ve İndirim Hakkı

Tüketici vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabilir veya kredi borcunun bir kısmını ya da tamamını ödeyebilir. Bu durumda, erken ödenen miktara göre, tüm faiz ve diğer maliyet unsurlarında gerekli indirim yapılır.

Bir taksit tutarından az olmamak üzere yapılan herhangi bir ödeme “ara ödeme” olarak kabul edilir. Ara ödeme yapılması durumunda:

  • Kalan anapara borcu üzerinden, akdi faiz oranı ile bir önceki taksit tarihinden itibaren işleyen gün sayısı dikkate alınarak faiz hesaplanır.
  • Tahsil edilen tutarın faiz, vergi ve diğer masraflar dışında kalan kısmı anapara borcundan düşülür.
  • Kalan taksit sayısı ve ödeme tarihleri değişmeden, yeni taksit tutarı ve yeni ödeme planı oluşturulur.

Örnek: 36 ay vadeli 100.000 TL bir kredide, 12. ayın sonunda kalan borcun 10.000 TL’sini ödemek isteyen bir tüketici, kalan süre için faiz indirimi alacak ve yeni bir ödeme planı oluşturulacaktır. Yeni planda taksit tutarları düşecek, vade aynı kalacaktır.

Kredi Bağlantılı Sigortaların Durumu

Kredi borcunun tamamının erken kapatılması durumunda, “kredi süresince peşin olarak alınan hayat sigortasına” ilişkin bedelin kalan kısmının geri alınması mümkündür. Tüketici Kredileri Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 26’ncı maddesinin ikinci fıkrası ve Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre:

  • Kredi bağlantılı yapılan sigortalarda kredinin erken kapatılması halinde, sigorta teminatı açısından sonlandırmaya ilişkin bir dilekçeyle sigorta sözleşmesi sonlandırılabilir.
  • Bakiye kalan süre için sigorta priminden kalan miktarın iadesi talep edilebilir. Bu durumda riskin devam ettiği gün hesaplanarak fazladan kalan gün sayısı kadar tutar iade edilebilir.
  • Kredinin yapılandırılmasıyla vade veya tutar değişikliği gibi kredi borç yapısında değişiklik olması halinde ise kredi borç yapısında gerçekleştirilen değişikliğe göre mevcut sigorta poliçesi teminat tutarları ve sigorta süresi yeniden düzenlenebilir.
  • Erken ödeme veya yapılandırma sırasında tüketicinin kredi veren tarafından ayrıca bilgilendirilmesi ve açık onayının alınması koşuluyla poliçe mevcut koşullarıyla devam da ettirilebilir.

Cayma Hakkı ve Kullanımı

Kredi Sözleşmesinden Cayma

Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart üstlenmeksizin kredi sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkını kullanan tüketicinin krediden faydalanması halinde:

  • Tüketici anaparayı ve kredi kullanıldığı tarihten anaparanın geri ödendiği tarihe kadar geçen sürede tahakkuk eden faizi en geç cayma bildirimini kredi verene göndermesinden sonra otuz gün içinde geri öder.
  • Faiz, akdi faiz oranına göre hesaplanır ve krediden faydalanılan süre dikkate alınır.
  • Kredi veren, tüketiciden bu madde kapsamında faiz dışında herhangi bir bedel talep edemez.

Mesafeli Sözleşmelerde Cayma Hakkı

Tüketiciler, mesafeli olarak (telefon, internet vb. aracılığıyla) kurulan bir kredi sözleşmesinden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanımı durumunda sağlayıcı:

  • Cayma bildiriminin kendine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde
  • Kamu kurum veya kuruluşuna ya da üçüncü kişilere ödenmiş olan masraflar ile mevzuat gereği ödenmesi zorunlu olan bedeller hariç
  • Tüm ödemeleri tüketiciye iade etmekle yükümlüdür.

Örnek: İnternet bankacılığı üzerinden ihtiyaç kredisi başvurusu yapan bir tüketici, krediyi kullandıktan 10 gün sonra cayma hakkını kullanmak istiyor. Bu durumda, kredinin anaparasını ve kullanılan 10 günlük sürenin faizini ödemesi gerekecek, ancak başka bir cezai şart ödemeyecektir.

Bağlı Kredilerde Cayma ve Sorumululuk

Kredinin araç ve konut gibi belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmeler “bağlı kredi sözleşmesi” olarak adlandırılır.

Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise:

  • Satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 11 inci maddesinde sayılan seçimlik haklarından sözleşmeden dönme veya ayıp oranından bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilden sorumludur.
  • Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir.
  • Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilden sorumludur.

Konut finansmanında bağlı kredinin özel durumu:

  • Tüketici, 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullandığında, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilden sorumludur.
  • Kredi verenin/konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır.

Örnek: Tüketici, banka kredisiyle bir otomobil satın alıyor, ancak araç önemli ayıplarla teslim ediliyor. Tüketici, araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullanmak istediğinde, hem satıcı hem de banka bu indirimden müteselsilden sorumludur. Yani tüketici, hem satıcıdan hem de bankadan bu hakkını talep edebilir.

Kart Güvenliği ve Sorumluluk

Kart Kullanımında Sorumluluk

Tüketicilerin haberi olmaksızın hamili oldukları kartlardan yapılan harcamalara ilişkin düzenlemeler 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu ve uygulama yönetmeliğinde mevcuttur.

  • Kart kullanımından doğan sorumluluk, sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren, kart hamiline aittir.
  • Kartın imza hanesinin kart hamili tarafından imzalanmış olması zorunludur.
  • Kart çıkaran kuruluşlar, kartların düzenli ve güvenli kullanımı ile bildirim, talep, şikâyet ve itirazlara ilişkin gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür.

Kartın Kaybolması veya Çalınması Durumu

Kartın ya da kart bilgilerinin kaybolması veya çalınması halinde:

  • Kart hamili, yapacağı bildirimden önceki yirmi dört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan 150 TL (yüzelli Türk Lirası) ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
  • Hukuka aykırı kullanımın, hamilin şifre gizliliğinin sağlanamaması gibi ağır ihmalin veya kastına dayanması veya bildirimin yapılmaması hallerinde bu sınır uygulanmaz.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin E. 2011/3109, K. 2011/10387,T. 29.6.2011 kararına göre, “üçüncü kişi veya kişiler tarafından tüketiciye ait kredi kartının internet yolu ile haksız kullanımından doğan zararın oluşmasında ve artmasında, tarafların kusurunun alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle taraf ve yargı denetimine uygun şekilde belirlenmesi gerektiği” yönünde kararlar verildiği görülmektedir.

Örnek: Bir tüketicinin kredi kartı çalınıyor ve kartla 1.000 TL’lik alışveriş yapılıyor. Tüketici durumu fark eder etmez bankaya bildiriyor. Bu durumda tüketici, 24 saat içinde yapılan işlemlerden sadece 150 TL’ye kadar sorumludur, kalan 850 TL’yi banka karşılamak zorundadır. Ancak kart sahibi PIN kodunu kartın üzerine yazmış gibi ağır bir ihmal göstermişse, tüm zarardan sorumlu tutulabilir.

Kredi Ödeme Planları ve Faiz Hesaplamaları

Taksit ve Faiz Hesaplama Yöntemi

Eşit taksit ödemeli tüketici kredisine ilişkin olarak hazırlanacak olan ödeme planında:

  • Öncelikle evrensel kabul görmüş olan finansal matematiğin “Anüitenin bugünkü değeri formülü” ile taksit miktarı hesaplanır.
  • Hesaplanan taksit miktarına göre ödeme planı hazırlanır.
  • Kredi taksitinde ödenecek faiz tutarı, anapara borcu ile faiz oranı çarpımı sonucu bulunacaktır.
  • Bu durumda; 1.taksit ile izleyen taksitlerin içindeki kalan anapara tutarı ileri yönlü azalacağı için taksit ödemesi içindeki faiz azalarınken anaparaya isabet eden tutar artacaktır.

Örnek: 100.000 TL tutarında, yıllık %20 faizle, 12 ay vadeli bir kredide, aylık eşit taksit tutarı yaklaşık 9.262 TL olacaktır. İlk taksit ödemesinde bu tutarın yaklaşık 1.667 TL’si faiz, 7.595 TL’si anapara ödemesidir. Son taksitte ise faiz tutarı yaklaşık 153 TL’ye düşerken, anapara ödemesi 9.109 TL’ye yükselecektir.

Taksitli Nakit Avans Kredisi

Kredi kartı veya kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayanılarak nakit kullanılan tutarın taksitler halinde geri ödenmesine imkân veren nakdi krediler, taksitli nakit avans kredisi olarak kabul edilmektedir.

Taksitli nakit avans kredisinin kullanılmasından önce:

  • Kredinin toplam tutarı
  • Taksit tutarları ve taksit sayısı
  • Akdi faiz oranı bilgisi

tüketiciye bildirilmesi zorunludur. Taksit tutarları, kredinin kullanıldığı tarih ile son ödeme tarihi arasında geçen gün sayısı dikkate alınarak hesaplanacak olan akdi faize göre belirlenir.

Sözleşme İmzalarken Dikkat Edilecek Hususlar

Sözleşme Öncesi Kontrol Listesi

Sözleşme imzalanmadan önce dikkat edilmesi gereken hususlar:

  1. Sözleşme koşullarını içeren sözleşme öncesi bilgi formunu ayrıntılı bir şekilde incelemek
  2. Kredinin toplam maliyeti ile ilgili bilgi edinmek
  3. Gerekirse farklı kredilerle karşılaştırma yapmak
  4. Sözleşmenin yazı puntosu, dili ve anlaşılırlığını kontrol etmek
  5. Zorunlu olmayan sigorta ve yan finansal ürünlerin dayatılıp dayatılmadığına dikkat etmek
  6. Tahsis ücreti dışında ekstra ücret talep edilip edilmediğini kontrol etmek
  7. Temerrüt şartlarını ve erken ödeme koşullarını anlamak
  8. Sözleşme örneğini mutlaka almak

Bu hususlara dikkat edilmesi, olası mağduriyetleri önlemek açısından büyük önem taşımaktadır.

Sonuç

Tüketici kredisi sözleşmeleri, finansal hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu sözleşmelerin hukuki boyutunu ve tüketicilere tanınan hakları bilmek, bilinçli bir finansal tüketici olmak açısından kritik öneme sahiptir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketicilere kredi sözleşmelerinde önemli haklar ve korumalar sağlamaktadır.

Bu yazımızda ele aldığımız haklarınızı bilmek ve kullanmak, finansal sağlığınızı korumak için atılacak ilk adımdır. Kredi sözleşmesi imzalamadan önce mutlaka tüm detayları okuyun, anlamadığınız noktaları sorun ve gerekirse profesyonel yardım alın. Unutmayın ki, bilinçli bir tüketici olmak, ekonomik özgürlüğünüzün temel taşıdır.

Kaynakça

  1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
  2. Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği
  3. “Tüketici Kredisi Sözleşmleri Hakkında Bilgilendirme” başlıklı Ticaret Bakanlığı yazısı
  4. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2020/7 sayılı Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Tebliği
  5. Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği
  6. 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu
  7. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2014/41219 K. 2014/40605 T. 17.12.2014 Kararı
  8. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2011/3109 K. 2011/10387 T. 29.6.2011 Kararı

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top