Giriş: Aile Konutunun Hukuki Korunmasında Yeni Dönem
Evlilik kurumunun en temel unsurlarından biri olan “yuva”, yalnızca duygusal bir kavram değil, aynı zamanda hukuki koruma altında bulunan somut bir değerdir. Türk Medeni Kanunu’nun 2002 yılında yürürlüğe girmesiyle hayatımıza giren “aile konutu şerhi” kavramı, eşlerin yaşamlarını sürdürdükleri konutu özel bir koruma altına alarak aile birliğinin devamını güvence altına almayı amaçlayan önemli bir hukuki mekanizmadır. 2024 yılının son döneminde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yaptığı yeni düzenlemelerle birlikte, aile konutu şerhinin uygulanmasında önemli değişiklikler ve netleşmeler yaşanmıştır.
Aile konutu şerhi, özellikle ekonomik açıdan zayıf konumda olan, taşınmaz üzerinde malik olmayan eşin haklarını koruyan, aile birliğinin sürdürüldüğü mekânın güvencesini sağlayan bir hukuki enstrümandır.
Aile Konutu Nedir? Hukuki Tanım ve Kapsam
Aile Konutunun Yasal Tanımı
2024 yılı düzenlemeleriyle birlikte aile konutu kavramı çok daha net bir şekilde tanımlanmıştır. Yeni genelgeye göre, “eşlerin yaşam faaliyetlerini birlikte sürdürdükleri konut aile konutudur ve aile konutu tektir.” Bu tanım, birden fazla evin aile konutu olarak kabul edilemeyeceğini açıkça vurgulamaktadır. Bir ailenin yalnızca bir adet aile konutu olabilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinde düzenlenen aile konutu kavramı, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri, yaşamsal merkez olarak kabul ettikleri konutu işaret etmektedir. Bu konutun mülkiyeti eşlerden birine ait olabileceği gibi, kira sözleşmesiyle de kullanılıyor olabilir.
Neleri Kapsamaz?
Özellikle vurgulanması gereken nokta, yazlık ev, dağ evi, bağ evi gibi yalnızca belli dönemlerde kullanılan ikincil konutların normal şartlarda aile konutu olarak kabul edilemeyeceğidir. Ancak, bu tür konutların sürekli ikamet edilen, yerleşim yeri belgesiyle belgelendirilebilen tam zamanlı kullanım durumları söz konusu olduğunda, bunlar da aile konutu şerhine konu olabilmektedir.
Aile Konutu Şerhini Kimler Talep Edebilir?
Yeni düzenlemeyle birlikte, aile konutu şerhini talep etme hakkı konusundaki belirsizlikler de giderilmiştir. Buna göre:
- Taşınmazın maliki olan eş
- Malik olmayan eş
- Her iki eş birlikte veya ayrı ayrı
şerh talebinde bulunabilir. Burada önemli olan, talep eden kişinin eş sıfatını taşımasıdır. Özellikle malik olmayan eşin de bu hakkı tek başına kullanabilmesi, aile konutu şerhinin koruyucu niteliğini güçlendirmektedir.
Yargıtay’ın çeşitli kararlarında belirtildiği üzere, bu şerh talebinin tapu müdürlüğünce karşılanması zorunludur. Tapu müdürlüğü, gerekli belgeler tam olarak sunulduğunda, takdir yetkisini kullanamaz ve şerhi işlemek zorundadır. Yargıtay yerleşik içtihatlarında belirtildiği gibi, aile konutu şerhi kanundan doğan bir haktır ve gerekli şartlar yerine getirildiğinde tescili zorunludur.
Aile Konutu Şerhi İçin Gerekli Belgeler
Uygulamada yaşanan en büyük sorunlardan biri, hangi belgelerin talep edileceği konusundaki farklılıklardı. 2024 düzenlemeleriyle, aile konutu şerhi için gerekli belgeler net bir şekilde tanımlanarak standardizasyon sağlanmıştır:
Temel Zorunlu Belgeler:
- Merkezi Nüfus Sisteminden veya Nüfus Müdürlüğünden alınmış yerleşim yeri belgesi (ikametgâh) veya
- Medeni hal ve yerleşim yeri bilgilerini içeren nüfus kayıt örneği
Bu iki temel belge, aile konutu şerhi talep edilebilmesi için mutlaka gereklidir. Bu belgeler aracılığıyla, talep edilen taşınmazın gerçekten eşlerin yaşam faaliyetlerini sürdürdükleri yer olup olmadığı tespit edilmektedir.
Çelişki Durumunda İstenebilecek Ek Belgeler:
Eğer sunulan belgelerle taşınmazın konumu veya durumu hakkında bir çelişki varsa, şu belgeler talep edilebilir:
- Belediye veya muhtarlıktan alınacak, konutun gerçekten aile konutu olduğunu belgeleyen yazı
- Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürosu’nun zeminde yapacağı özel tespitle oluşturacağı rapor
Bu düzenleme, aile konutu şerhinin belirlenmesinde yaşanan sorunların çözümü için somut ve açık bir yol haritası sunmaktadır.
Aile Konutu Şerhinin Özel Durumları
Yeni genelge, aile konutu şerhinin uygulanmasında karşılaşılan özel durumlar için de çözümler getirmiştir. Bu özel durumlar şunlardır:
1. Taşınmazın Niteliği/Vasfı
Aile konutu şerhi talep edilen taşınmazın tapu sicilindeki vasfının “konut” olması zorunlu değildir. Buna göre:
- Bağ, bahçe, arsa veya tarla niteliğindeki taşınmazların üzerinde fiilen konut var ise ve bu durum belgelenebiliyorsa, cins değişikliği yapmaya gerek kalmadan aile konutu şerhi konulabilir.
- Bu düzenleme, özellikle kırsal kesimlerde veya imar planı dışında kalan alanlarda yaşayan ailelerin konutlarını koruma altına alabilmelerine olanak sağlamaktadır.
Yargıtay pek çok kararında belirtildiği üzere, taşınmazın tapu kaydındaki niteliği değil, fiilen kullanım amacı esas alınmaktadır.
2. Muhtesat (Beyanlar Hanesinde Gösterilen Yapılar)
Tapu sicilinde “muhtesat” olarak adlandırılan, beyanlar hanesinde gösterilen ancak vasfı net olarak belirtilmeyen yapılar söz konusu olduğunda:
- Muhtesat maliki aynı zamanda taşınmazda hissedar ise, beyanlar hanesindeki konutun üzerine de aile konutu şerhi konulabilir.
- Bu durum, özellikle hisseli taşınmazlarda yaşayan aileler için önemli bir koruma sağlamaktadır.
3. İntifa Hakkı Üzerinde Şerh
Düzenlemeyle birlikte, taşınmazın mülkiyeti değil, üzerindeki intifa hakkına sahip olan eşin de bu hak üzerinde aile konutu şerhi tesis ettirebilmesi mümkün kılınmıştır.
4. Taşınmaz Üzerindeki Kısıtlamalar ve Yükümlülükler
Aile konutu şerhi talep edilen taşınmaz üzerinde tedbir, ipotek, haciz gibi kısıtlamalar bulunuyorsa:
- Şerhi talep eden eş bu kısıtlamaları bilerek kabul ettiğini beyan ederse, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulabilir.
- Bu düzenleme, taşınmaz üzerindeki yükümlülüklerin varlığının aile konutu şerhinin konulmasına engel olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Aile Konutu Şerhinin Hukuki Sonuçları
Yeni genelgeyle birlikte, aile konutu şerhinin hukuki sonuçları da netleştirilmiştir. Buna göre, üzerine aile konutu şerhi konulan taşınmazla ilgili malik olan eş şu işlemleri diğer eşin açık rızası olmadan yapamaz:
- Satamaz
- Bağışlayamaz
- Devredemez
- İpotek edemez
- Kiraya veremez
- Oturma hakkı (sükna), intifa hakkı, kullanma hakkı gibi hakları tesis edemez
Bu kısıtlamaların tek istisnası, eşin iradesinden bağımsız olarak gerçekleşen yargı ve icra yoluyla yapılan işlemlerdir. Mahkeme kararıyla gerçekleşen cebri satışlar, haciz ve tedbir koyma işlemleri için eşin rızası aranmaz.
Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz mal üzerinde, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, eşlerden biri kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
Gerçek Hayattan Örnekler ve Pratik Uygulamalar
Örnek 1: Kırsal Alandaki Aile Konutu
Ayşe ve Mehmet çifti, tapuda “tarla” olarak kayıtlı bir arazi üzerinde inşa edilmiş bir evde yaşamaktadır. Yeni düzenleme öncesinde, bu evin aile konutu olarak şerh edilebilmesi için önce cins değişikliği yapılması gerekiyordu, ki bu da masraflı ve uzun bir süreçti. Yeni düzenlemeyle birlikte, muhtarlıktan alacakları bir belge ile bu konutun gerçekten yaşam alanları olduğunu belgeleyerek, cins değişikliği yapmadan aile konutu şerhi koyabilirler.
Örnek 2: Yazlık Ev Durumu
Semra ve Ali çifti, İstanbul’da bir apartman dairesinde yaşarken emekli olup Bodrum’daki yazlık evlerine tamamen taşınmışlardır. Bu durumda, tapu kayıtlarında “yazlık” olarak görünen konut, artık sürekli yaşadıkları yer haline gelmiştir. Yeni düzenlemeyle, yerleşim yeri belgelerini güncelleyip Bodrum’daki evlerine aile konutu şerhi koyabilirler.
Örnek 3: İcra Takibi Durumu
Hakan, eşi Zeynep’in haberi olmadan aile konutları üzerinde ipotek tesis ettirmiş ve kredi borcunu ödeyemediği için icra takibi başlamıştır. Zeynep, icra takibini öğrenir öğrenmez tapu müdürlüğüne başvurarak aile konutu şerhi koydurabilir. Bu şerh, borcu ortadan kaldırmaz ancak ileriye dönük olarak konutun satışını engelleyebilir ve hukuki süreçte Zeynep’e ek haklar sağlayabilir.
Aile Konutu Şerhinde Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümleri
1. Şerhin Reddi Durumu
Bazen tapu müdürlükleri, eksik belge veya yetki sorunlarını öne sürerek şerh taleplerini reddedebilmektedir. Bu durumda yapılabilecekler:
- Eksik belgelerin tamamlanması
- Tapu müdürlüğünün red kararına karşı idari yargıda dava açılması
- Aile mahkemesine başvurularak şerhin tesciline karar verilmesinin talep edilmesi
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin çeşitli kararlarında, tapu müdürlüğünün şerh talebini gerekçesiz reddedemeyeceği vurgulanmıştır.
2. Eşin Rızasının Alınmaması Durumu
Malik olan eş, diğer eşin rızasını almadan aile konutunu devretmeye kalkarsa:
- Bu işlem Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca geçersiz sayılır
- Malik olmayan eş, işlemin iptalini talep edebilir
- İptal davası, öğrenme tarihinden itibaren 6 ay, her halükarda işlemin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır
Yargıtay kararında, malik olmayan eşin rızası olmadan yapılan satış işleminin iptal edilebilir olduğuna hükmedilmiştir.
3. Boşanma Durumunda Aile Konutu Şerhi
Boşanma halinde aile konutu şerhi kendiliğinden kalkmaz. Şerhin kaldırılması için:
- Tarafların birlikte başvuruda bulunması
- Kesinleşmiş mahkeme kararının ibrazı
- Malik olan eşin tek başına başvurması durumunda boşanma kararının kesinleşmiş olması ve aile konutunun tahsisine ilişkin bir karar bulunmaması gerekir
Aile Konutu Şerhinin Güncel Önemi
Günümüzde aile konutu şerhi, özellikle ekonomik krizler ve artan boşanma oranları karşısında daha da önem kazanmıştır. Bu şerh:
- Aile birliğinin korunmasına katkı sağlar
- Ekonomik açıdan dezavantajlı eşin barınma hakkını güvence altına alır
- Mali zorluklar yaşayan ailelerin en azından barınma ihtiyaçlarının karşılanmasını garanti eder
- Özellikle kadınlar için önemli bir hukuki koruma mekanizması oluşturur
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, son yıllarda boşanma oranlarındaki artış ve ekonomik dalgalanmalar, aile konutu şerhinin önemini arttırmaktadır. Aile konutu şerhi, aile birliğinin sürdürülmesine katkı sağladığı gibi, boşanma durumunda da özellikle çocukların ve ekonomik açıdan zayıf eşin barınma ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olmaktadır.
Sonuç ve Değerlendirme
2024 yılında yapılan düzenlemelerle birlikte, aile konutu şerhinin uygulanması konusundaki belirsizlikler büyük ölçüde giderilmiştir. Yeni genelge ile:
- Aile konutu kavramı net bir şekilde tanımlanmış
- Şerh talebinde bulunabilecek kişiler belirlenmiş
- Gerekli belgeler standardize edilmiş
- Özel durumlar için çözümler üretilmiş
- Hukuki sonuçlar açıklığa kavuşturulmuştur
Bu düzenlemeler, aile konutu şerhinin daha etkin ve yaygın kullanımını sağlayacak, uygulamada birlik getirecek ve ailelerin, özellikle ekonomik açıdan dezavantajlı olan eşin korunmasına katkıda bulunacaktır.
Aile konutu şerhi, modern Türk aile hukukunun önemli koruyucu mekanizmalarından biridir. Bu mekanizmanın doğru anlaşılması ve etkin kullanılması, aile birliğinin korunmasına ve toplumsal huzurun sağlanmasına önemli katkılar sunacaktır.
Kaynakça
- Türk Medeni Kanunu
- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2014/4 Sayılı Genelge
- Kılıçoğlu, A. M. (2016). Aile Hukuku. Ankara: Turhan Kitabevi.
- Dural, M., Öğüz, T., & Gümüş, M. A. (2018). Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku. İstanbul: Filiz Kitabevi.