Giriş: Toplumun Gölgede Kalan Sorunu
Türkiye’nin toplumsal dokusunda var olan ancak çoğu zaman göz ardı edilen, üstü örtülen ve yeterince tartışılmayan bir gerçeklikle yüzleşme vakti: İmam nikâhı ile birlikte yaşayan çiftlerin hukuki durumu ve bilhassa miras hakları meselesi. Bu sorun, marjinal bir toplumsal sorun gibi görünse de, aslında milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen, onları mağdur eden ve hukuki güvencesizlik içinde bırakan ciddi bir meseledir.
Özellikle Türkiye’nin farklı bölgelerinde farklı algılanıp değerlendirilen imam nikâhı, kimi yerlerde normal bir yaşam biçimi olarak kabul edilirken, kimi bölgelerde ise toplumsal dışlanmaya sebep olan bir durum olarak görülüyor. Bu yazımızda, imam nikâhlı olarak hayatını sürdüren ve eşini kaybeden kişilerin karşılaştığı hukuki zorlukları, miras haklarının durumunu ve olası çözüm yollarını ele alacağız.
Hukuki Terimler
Resmi Nikâh: Türk Medeni Kanunu’na göre yetkili memur önünde yapılan ve devlet tarafından hukuken tanınan evlilik akdi.
İmam Nikâhı: Dini bir ritüel olarak yapılan, ancak hukuki geçerliliği olmayan bir birliktelik şekli. Resmi kayıtlara geçmediği için devlet nezdinde “evlilik” sayılmaz.
Miras Hakkı: Bir kişinin ölümünden sonra, geride bıraktığı mal varlığının kanuni mirasçılarına intikal etmesi durumu.
Maddi Tazminat: Bir kişinin maddi zarara uğraması durumunda bu zararı karşılamak amacıyla ödenen bedel.
Manevi Tazminat: Bir kişinin manevi olarak zarar görmesi, üzüntü, acı çekmesi durumunda bu zararı telafi etmek amacıyla ödenen bedel.
Evlilik Vaadi/Taahhüdü: Gelecekte resmi nikâh yapma sözü vererek bir birlikteliği sürdürme durumu.
İmam Nikâhlı Eşlerin Miras Hakkı Var mıdır?
Türk Medeni Kanunu’nda tek ve geçerli evlenme biçimi olarak resmi nikâhlı evlilik kabul edilir. Bu bağlamda, yasal olarak tanınmış bir evlilik olmadan birlikte yaşayan çiftler, hukuki anlamda “eş” sayılmazlar. Bu nedenle, resmi nikâha dayanmayan imam nikâhlı birlikteliklerde, taraflardan birinin vefatı halinde sağ kalan kişinin miras hakkı yoktur.
Türk Miras Hukuku’na göre, ancak resmi nikâh ile evli olan eşler, birbirlerinin yasal mirasçısı olabilirler. Ölen eşin mirasından, sağ kalan eş, kanunda belirlenen oranlar çerçevesinde pay alma hakkına sahiptir. Fakat imam nikâhı ile yaşayan kişilerin böyle bir yasal hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay Kararları ve Hukuki Çözümler
İmam nikâhlı eşlerin miras hakkı olmamasına rağmen, Türk yargı sistemi bu konuda tam bir çaresizlik içinde değildir. Özellikle Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar, imam nikâhlı eşlerin belirli koşullarda maddi ve manevi tazminat talep edebileceklerini göstermektedir.
Bu kararların dayandığı temel ilkeler şunlardır:
- Evlilik Vaadi: Eğer imam nikâhlı birliktelik, ileride resmi nikâha dönüştürülme vaadi ile başlamış ve sürdürülmüşse,
- Mağduriyet: Bu birliktelik içinde taraflardan biri maddi veya manevi olarak mağdur olmuşsa,
- İspat: Bu mağduriyet somut delillerle kanıtlanabiliyorsa,
mağdur olan taraf, karşı taraftan maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları, imam nikâhlı birlikteliklerde miras hakkı olmasa da, “haksız fiil” veya “haksız zenginleşme” gibi hukuki müesseseler üzerinden sağ kalan tarafın haklarını koruma eğilimindedir.
Pratik Uygulamalar ve Gerçek Hayattan Örnekler
Bu hukuki gerçekler ışığında, imam nikâhlı olarak yaşayan ve eşini kaybeden kişiler için bazı pratik uygulamalar ve çözüm yolları şunlardır:
Tazminat Davaları
İmam nikâhlı olarak yaşayan ve eşini kaybeden kişi, eğer ilişkilerinin resmi nikâha dönüşeceği vaadi ile bu birlikteliği sürdürdüğünü kanıtlayabilirse, ölen eşin mirasçılarına karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Örnek: Ayşe Hanım, 15 yıl boyunca imam nikâhı ile Mehmet Bey’le birlikte yaşamıştır. Bu süre zarfında Mehmet Bey, Ayşe Hanım’a sürekli olarak “uygun bir zamanda resmi nikâh yapacaklarını” söylemiştir. Mehmet Bey’in vefatından sonra, Ayşe Hanım, bu vaadi tanıklıklar ve yazışmalar ile ispatlayabilirse, Mehmet Bey’in yasal mirasçılarına karşı tazminat davası açabilir.
Edinilmiş Mallardaki Katkı Payı
İmam nikâhlı birliktelikte, taraflardan biri diğerinin mal varlığının artmasına katkıda bulunmuşsa, bu katkının karşılığını “sebepsiz zenginleşme” hükümlerine dayanarak talep edebilir.
Örnek: Fatma Hanım ve Ali Bey, 20 yıl imam nikâhı ile yaşamışlardır. Bu süreçte Fatma Hanım, hem ev işlerini yapmış hem de Ali Bey’in işyerinde ücretsiz olarak çalışmıştır. Ali Bey’in vefatından sonra, Fatma Hanım, Ali Bey’in mal varlığının artmasına yaptığı katkıyı kanıtlayarak, bu katkı oranında bir tazminat talep edebilir.
Manevi Tazminat Talepleri
İmam nikâhlı eş, birlikteliğin resmi nikâha dönüşeceği inancıyla yaşadığı süreçte kişilik haklarının zedelendiğini, toplumsal baskı ve dışlanmaya maruz kaldığını kanıtlarsa, manevi tazminat talep edebilir.
Örnek: Zeynep Hanım, Hasan Bey ile imam nikâhı ile yaşarken, Hasan Bey’in sürekli olarak “yakında resmi nikâh yapacaklarını” söylemesi üzerine, bulundukları muhitte “Hasan Bey’in eşi” olarak tanınmıştır. Hasan Bey’in vefatından sonra, Zeynep Hanım’ın bu statüsü bir anda yok sayılmış ve toplumsal dışlanmaya maruz kalmıştır. Bu durumda Zeynep Hanım, yaşadığı manevi zararlar için tazminat talep edebilir.
Yasal Boşluklar ve Çözüm Önerileri
İmam nikâhlı eşlerin miras hakları konusundaki yasal boşluklar, birçok insanın mağduriyetine neden olmaktadır. Bu konuda çözüm önerileri şunlar olabilir:
- Resmi Nikâhın Teşviki: Toplumda resmi nikâhın önemi ve gerekliliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
- Yasal Düzenlemeler: İmam nikâhlı birlikteliklerin tamamen hukuki koruma dışında bırakılması yerine, belirli koşullarda bazı haklar tanınabilir.
- Sosyal Politikalar: Özellikle kadınların ekonomik bağımsızlığını artıracak politikalar, imam nikâhı ile yaşamak zorunda kalan kişilerin sayısını azaltabilir.
Sık Sorulan Sorular
İmam nikâhlı eşim vefat etti, miras hakkım var mı?
Türk Medeni Kanunu’na göre, imam nikâhlı eşlerin yasal miras hakkı bulunmamaktadır. Ancak belirli koşullarda maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz.
İmam nikâhı İle birlikte yaşadığım süreçte edindiğimiz mallarda hakkım var mı?
Birlikte edinilen mallara yaptığınız katkıyı ispatlayabilirseniz, bu katkı oranında bir tazminat talep edebilirsiniz.
İmam nikâhlı eşimin çocuğu olarak miras hakkım var mı?
Evet, eğer babalık davası açılıp babalık ilişkisi hukuken tespit edilirse, çocuğun miras hakkı vardır. Evlilik dışı doğan çocuklar da, soybağı kurulduğu takdirde, evlilik içi doğan çocuklarla aynı miras haklarına sahiptir.
İmam nikâhlı İlişkimizde resmi nikâh yapma vaadi vardı, bu bana hak sağlar mı?
Evet, eğer imam nikâhlı birlikteliğiniz resmi nikâha dönüşeceği vaadi ile sürdürülmüşse ve bu vaadi ispatlayabiliyorsanız, maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz.
İmam nikâhlı eşim beni mirasçı olarak vasiyet edebilir mi?
Evet, her birey yasal mirasçıları dışında dilediği kişiyi, malvarlığının belirli bir kısmı için vasiyet yoluyla mirasçı atayabilir. Ancak bu, saklı pay sahiplerinin (ölen kişinin anne, baba, eş ve çocukları gibi) haklarını ihlal etmeyecek şekilde mümkündür.
Sonuç: Hukuki Gerçekler ve Umut Işığı
İmam nikâhlı eşlerin miras hakları konusunda Türk hukuk sistemi kesin bir çizgi çekmiş durumdadır: Resmi nikâh olmadan birlikte yaşayan kişilerin birbirlerinden miras alma hakları yoktur. Ancak bu, tamamen çaresiz oldukları anlamına gelmez.
Özellikle Yargıtay içtihatları, imam nikâhlı birlikteliklerde mağdur olan tarafın, maddi ve manevi tazminat talep edebileceğini kabul etmektedir. Bu tazminat talepleri, miras hakkının yerini tutmasa da, en azından yaşanan mağduriyetlerin bir nebze olsun giderilmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, imam nikâhlı birlikteliklerde sağ kalan eşin yasal hakları sınırlı olsa da, tamamen korumasız değildir. Ancak en sağlıklı çözüm, resmi nikâhın teşvik edilmesi ve toplumda bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının yapılmasıdır. Zira hukuki güvence, ancak kanunların tanıdığı resmi birlikteliklerle mümkündür.
Kaynakça
- Türk Medeni Kanunu (4721 Sayılı Kanun)
- Türk Borçlar Kanunu (6098 Sayılı Kanun)
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları
- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Kararları