Kesinleşen Hüküm Tavzih Yoluyla Değiştirilemez: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı İncelemesi

Kararın Özeti

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kesinleşmiş olan çocuk nafakası miktarının tavzih kararıyla değiştirilmesinin HMK 305. maddesi gereğince hukuka aykırı olduğuna hükmederek direnme kararını bozmuştur.

Tarafların İstekleri

Davacı-Birleşen Davada Davalı (Erkek Eş) İstemi

Erkek eş, 2010 tarihinde açtığı davada karısının hamilelik döneminden itibaren sürekli sorun çıkardığını, doğumdan sonra problemlerin arttığını, bakıcıları evden kovduğunu ve kendisini her ortamda küçük düşürdüğünü iddia ederek:

  • Boşanma
  • Velayetin babaya verilmesi
  • 21.800 TL katkı payı
  • Ev eşyalarının kendisine verilmesi
  • Bu taleplerin kabul edilmemesi halinde 20.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat talep etmiştir.

Davalı-Birleşen Davada Davacı (Kadın Eş) İstemi

Kadın eş ise karşı dava açarak, eşinin hastanede başka bir kadınla ilişki yaşadığını, kendisine lohusa döneminde şiddet uyguladığını, tokat attığını, bıçak çektiğini, çocukla birlikte evden kovduğunu belirterek:

  • Asıl davanın reddini
  • Boşanma
  • Velayetin anneye verilmesi
  • 1.500 TL tedbir-iştirak nafakası
  • 1.500 TL tedbir-yoksulluk nafakası
  • 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat talep etmiştir.

Mahkeme Süreçlerinin Detaylı İncelemesi

İlk Derece Mahkemesi Kararı

Aile Mahkemesi, erkek eşin hamilelikten itibaren eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle:

  • Erkek eşin davasını reddetmiş
  • Kadın eşin davasını kabul ederek boşanmaya hükmetmiş
  • Velayeti anneye vermiş
  • Çocuk için 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası
  • Kadın için 500 TL tedbir ve 30.000 TL toplu yoksulluk nafakası
  • 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin İlk Bozma Kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadın eşin kabin memuru olarak çalışması ve kendisine ait dairesi bulunması nedeniyle yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığını belirterek Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi kapsamında yoksulluk nafakası kısmını bozmuş, diğer kısımları onamıştır.

İlk Derece Mahkemesi’nin İkinci Kararı

Mahkeme, Yargıtay’ın bozma ilamına uyarak kadının yoksulluk nafaka talebini reddetmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin İkinci Bozma Kararı

Yargıtay, mahkemenin 07.07.2014 tarihli tavzih kararını inceleyerek, kesinleşmiş hükümde değişiklik yapılamayacağını belirterek kararı bozmuştur. Daire kararında şu önemli tespiti yapmıştır:

“Tavzihle kesinleşen hükümde değişiklik yapılamaz.”

Direnme Kararı

İlk derece mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına direnerek, çocuk nafakasının 01.11.2012 tarihli tavzih kararıyla zaten düzeltildiğini, Yargıtay’ın bu durumu dikkate almadığını ileri sürmüştür.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Nihai Kararı

Hukuk Genel Kurulu, direnme kararını bozmuş ve uyuşmazlığı kesin olarak çözmüştür.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Temel Gerekçesi

Hukuk Genel Kurulu, kararında HMK 305. maddesi‘ne dayanarak tavzih kurumunun sınırlarını net bir şekilde belirlemiştir:

“Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. maddesine göre, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez.”

Genel Kurul, somut olayda şu tespiti yapmıştır:

“Mahkemece verilen 28.12.2011 tarihli karar ile ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 1.000TL tedbir ve iştirak nafakası kanun yollarından geçerek kesinleşmiş olduğu hâlde 07.07.2014 tarihli tavzih kararı ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin kesinleşen hükümde değişiklik yapılmıştır.”

Tavzih Kurumunun Hukuki Çerçevesi

HMK 305. maddesi tavzih kurumunu şu şekilde düzenlemektedir:

  1. Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa tavzih istenebilir
  2. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez

Kararın Hukuki Önemi

Bu karar, tavzih kurumunun sınırlarını belirleyen önemli bir emsal niteliğindedir. Karar şu ilkeleri ortaya koymaktadır:

  1. Kesinleşen Hükmün Dokunulmazlığı: Kanun yollarından geçerek kesinleşen hükümlerde tavzih yoluyla değişiklik yapılamaz
  2. Tavzih’in Sınırları: Tavzih sadece açıklama amacıyla kullanılabilir, hükmün içeriği değiştirilemez
  3. Hukuki Güvenlik: Kesinleşen kararların istikrarı hukuki güvenlik açısından korunmalıdır

Kaynakça

  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2022/281 K. 2022/791 T. 31.05.2022
  • 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, md. 305
  • 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, md. 175
  • Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. 5, s. 5270 vd.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top