Karar Özeti
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, istinaf başvurusunda açıkça itiraz edilmeyen boşanma davasındaki tazminat miktarlarını artıran Bölge Adliye Mahkemesi kararını, “incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı yapılması gerektiği” gerekçesiyle bozmuştur.
Davanın Arka Planı
Davacının İstemi
Erkek eş tarafından açılan asıl davada, tarafların 2001 yılında evlendikleri, üç ortak çocuklarının bulunduğu, evliliğin ilk yıllarından itibaren huzursuzlukların yaşandığı ve son yıllarda bu durumun arttığı, kadın eşin müsrif olduğu, küfür ettiği ve son olarak yaklaşık beş ay önce ortak evin anahtarını değiştirerek erkeğin eve girmesine engel olduğu belirtilerek boşanma ve çocukların velayetinin babaya verilmesi talep edilmiştir.
Davalının Cevabı ve Karşı Davası
Kadın eş tarafından açılan birleşen davada ise, bir yıl öncesine kadar evliliğin düzgün ilerlediği, ancak son bir yıldır erkek eşin başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığı, evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı ileri sürülerek kendisi yararına 1.000 TL, her bir çocuk yararına ayrı ayrı 400 TL tedbir nafakası ödenmesi talep edilmiştir.
Mahkeme Süreçlerinin Detaylı İncelemesi
İlk Derece Mahkemesi Kararı
Aksaray 2. Aile Mahkemesi, kadının ev işleriyle yeterince ilgilenmediği, buna karşılık erkeğin başka bir kadınla gayri resmi evlilik yaptığı gerekçesiyle, kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğuna hükmederek şu kararları vermiştir:
- Tarafların boşanmalarına,
- İki çocuğun velayetinin babaya, bir çocuğun velayetinin anneye verilmesine,
- Velayeti anneye verilen çocuk için 200 TL iştirak nafakası,
- Kadın yararına 400 TL yoksulluk nafakası,
- Kadın yararına 12.500 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminat,
- Birleşen davada kadın ve çocuk yararına tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
İlk derece mahkemesinin kararına karşı her iki taraf da istinaf başvurusunda bulunmuştur. Erkek eş; birleşen tedbir nafakası davasının kabulü, kusur belirlemesi, çocuk velayeti ve nafaka ile tazminat miktarlarına itiraz etmiştir. Kadın eş ise boşanma davasının kabulü ve birleşen davada hükmedilen tedbir nafakası miktarlarına itiraz etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, nafaka miktarları ve tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların bu yöndeki istinaf itirazlarını reddetmiştir. Ancak mahkeme, maddi ve manevi tazminat miktarlarını az bularak, kadın yararına 50.000 TL maddi ve 45.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Bozma Kararı
Bölge adliye mahkemesinin kararı her iki tarafça temyiz edilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadın eşin tazminat miktarlarını istinaf başvurusunda açıkça itiraz etmediğini belirterek, bu konuda erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle, tazminat miktarlarının artırılmasına dair kararı bozmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Direnme Kararı
Bölge adliye mahkemesi, “boşanma davasının reddi gerekir” şeklindeki istinaf başvurusunun, hükmün aleyhe olan tüm yönlerini kapsadığı, Yargıtay’ın bu yöndeki uzun yıllardır süregelen içtihatları bulunduğu gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Direnme kararı, davacı erkek eş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, uyuşmazlığı “istinaf başvurusunda açıkça itiraz edilmeyen konuların incelenip incelenemeyeceği” noktasında değerlendirmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Temel Gerekçesi
Hukuk Genel Kurulu, istinaf incelemesinin kapsamını ve sınırlarını değerlendirirken şu temel gerekçeyi öne sürmüştür:
“Re’sen araştırma ilkesine tabi olmadığı gibi kamu düzeni ile de ilgisinin bulunmadığı hususunda tereddüt bulunmayan ilk derece mahkemesi kararı üzerinde bölge adliye mahkemesince yapılacak olan inceleme ‘taraflarca ileri sürülen’ nedenlerle sınırlı olarak yapılacağı açıktır. Kadın eş vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, istinaf sebebi olarak boşanmaya ve birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmesine ilişkin itirazların ileri sürüldüğü, buna karşılık boşanma nedeniyle kadın eş yararına hükmedilen tazminat miktarlarına yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, diğer bir ifadeyle ilk derece mahkemesince takdir edilen tazminatların miktarına ilişkin bir istinaf sebebinin ileri sürülmediği anlaşılmıştır.”
Kurul, istinaf başvurusunda belirtilen sebeplerle sınırlı inceleme yapılması gerektiğini vurgulayarak, istinaf dilekçesinde açıkça itiraz edilmeyen tazminat miktarlarını artıran bölge adliye mahkemesi kararının doğru olmadığına hükmetmiştir.
İstinaf Kanun Yolu İncelemesinde Önemli Noktalar
İstinaf Kavramı ve Türk Hukuk Sistemindeki Yeri
Türk hukuk sisteminde 2016 yılında üç dereceli yargı sistemine geçilmiş ve istinaf kanun yolu uygulanmaya başlanmıştır. İstinaf, ilk derece mahkemelerinin henüz kesinleşmemiş kararlarının, hem maddi vakıa hem de hukukilik denetimi yapma yetkisi bulunan üst dereceli mahkemece tekrar incelenmesini ifade eder.
Türk hukuk sisteminde “dar anlamda istinaf” modeli benimsenmiş olup, bu modelde sadece gerekli ve itiraz konusu edilen hususlarda inceleme yapılarak karar verilir.
İstinaf ve Temyiz Arasındaki Fark
İstinaf düzeltici bir kanun yolu iken, temyiz bozucu bir kanun yoludur. Bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararındaki hukuka aykırılığı tespit ettiğinde yeniden yargılama yaparak karar verebilir. Yargıtay ise sadece hukuka aykırılığı tespit edip kararı bozabilir, yeniden yargılama yapamaz.
İstinaf İncelemesinin Sınırları
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesine göre, istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bölge adliye mahkemesi ancak kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re’sen inceleme yapabilir.
İstinaf başvurusunda açıkça belirtilmeyen bir husus, kamu düzenine ilişkin olmadıkça, bölge adliye mahkemesince kendiliğinden dikkate alınamaz.
Sonuç ve Değerlendirme
Bu karar, istinaf başvurularında itiraz sebeplerini açıkça ve ayrıntılı belirtmenin önemini ortaya koymaktadır. Boşanma davalarında boşanma kararına itiraz edilmesi, otomatik olarak boşanmanın fer’ilerine (tazminat, nafaka, velayet gibi) de itiraz edildiği anlamına gelmemektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bu kararı, istinaf incelemesinin sınırlarını netleştirmekte ve tarafların haklarını koruma açısından hakimlere yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.
Hukuki süreçlerde hak kaybı yaşamamak için, istinaf başvurusunda bulunurken itiraz edilen tüm hususların ayrı ayrı ve açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Özellikle boşanma davalarında, sadece boşanma kararına itiraz edilmesi, tazminat miktarları gibi diğer hususlara da itiraz edildiği anlamına gelmemektedir.
Kaynakça
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2022/149, K. 2022/277, T. 08.03.2022
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, madde 341-360
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, madde 166, 174, 197
- 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun