Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme: Haklarınızı Bilin

Boşanma süreci, duygusal zorluklarının yanı sıra hukuki açıdan da karmaşık bir yolculuktur. Bu zorlu süreçte ilk adım olan dava açma aşamasında bile birçok soru akla gelir: Hangi mahkemeye başvurmalıyım? Eşimin yaşadığı şehirde mi dava açmalıyım? Ya da kendi memleketimde açabilir miyim? Bu sorular, zaten stresli bir dönemden geçen kişiler için ek bir yük oluşturabilir. Ancak Türk hukuk sistemi, özellikle boşanma davalarında, vatandaşların işini kolaylaştıracak özel düzenlemeler içermektedir.

Genel Yetki Kuralı vs. Boşanma Davalarındaki Özel Yetki Kuralı

Hukuk davalarında genel olarak, “davalının ikametgahı mahkemesi” kuralı geçerlidir. Yani normal şartlarda bir dava, davalının yerleşim yerindeki mahkemede açılır. Bu kural, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 9’da açıkça belirtilmiştir. Ancak boşanma davaları için durum farklıdır.

Türk Medeni Kanunu, boşanma davalarında özel bir düzenleme getirerek, dava açmak isteyen tarafın işini kolaylaştırmıştır. Bu özel düzenleme özellikle ayrılık sürecinde maddi ve manevi zorluklar yaşayan kadınlar için önemli bir koruma sağlamaktadır.

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkemeler

Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesi, boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkemeyi şu şekilde belirlemiştir:

“Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.”

Bu maddeye göre dava açmak isteyen eş, üç farklı yer mahkemesinden birini tercih edebilir:

  1. Kendi yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi
  2. Diğer eşin (davalının) yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi
  3. Eşlerin davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi

Bu düzenleme, özellikle evlilik birliğinin sona ermesi üzerine başka bir şehre taşınan veya aile evine dönen eşlerin, uzak mesafelere gitmeden dava açabilmelerini sağlamaktadır.

“Yerleşim Yeri” Kavramı ve Önemi

Boşanma davalarında sıkça karşılaşılan “yerleşim yeri” kavramı, hukuki açıdan özel bir anlam taşır. Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bu tanım, Türk Medeni Kanunu’nda da benzer şekilde yapılmıştır.

Örneğin, eşinden ayrılan ve ailesinin yaşadığı şehre dönen bir kadın, orada sürekli kalma niyeti taşıyorsa, o şehir artık onun yeni yerleşim yeri olarak kabul edilir. Bu durumda, boşanma davasını da bu yeni yerleşim yerinde açabilir.

Yerleşim yeri kavramı, boşanma davalarında geniş yorumlanmaktadır. Bazı durumlarda nüfusa kayıtlı olunan yer de yerleşim yeri olarak kabul edilebilmektedir. Ancak bunun aksini tanık veya diğer deliller ile ispat etmek mümkündür.

Yargıtay Kararları Işığında Yetkili Mahkeme

Yargıtay’ın boşanma davalarında yetkili mahkeme konusunda verdiği kararlar, uygulamaya ışık tutmaktadır. İşte bu konudaki bazı önemli Yargıtay kararları:

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararı (Erzurum Örneği)

Bu kararda, Yargıtay şu tespiti yapmıştır:

“Davacı kadın, taraflar arasında meydana gelen olaylardan sonra, Erzurum’a ailesinin yanına dönerek, Erzurum Aile Mahkemesinde boşanma davası açmıştır. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Davacı kadın sürekli kalma niyetiyle Erzurum’a ailesinin yanına döndüğü ve kendi yerleşim yerinde boşanma davası açtığı gözetilmeden, işin esasının incelenmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”

Bu karar, eşinden ayrılan ve ailesinin yanına dönen kadının, yeni yerleşim yerindeki mahkemede dava açma hakkını açıkça tanımaktadır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararı (Dazkırı-Başmakçı Örneği)

Bir başka kararda Yargıtay, “son altı aydan beri birlikte oturulan yer” kavramına açıklık getirmiştir:

“Dava, Dazkırı’da açılmıştır. Davalı, süresinde ileri sürdüğü yetki itirazında, kendisinin yerleşim yerinin Andırın olduğunu belirterek, bu yer mahkemesini yetkili göstermiştir… Toplanan delillerden ve daha önce reddedilen boşanma davasından, tarafların evlendikleri 2001 yılı Eylül ayından itibaren, fiilen ayrıldıkları tarihe kadar, Başmakçı’da oturdukları, davadan evvel son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerin Başmakçı olduğu, Başmakçı Adliyesi kapatıldığı için, davanın; bu yerin bağlı olduğu yargı alanı Dazkırı’da açıldığı anlaşılmaktadır.”

Bu kararda Yargıtay, “son birlikte oturulan yer” kavramının nasıl yorumlanacağını ve eğer o yerde adliye kapatılmışsa, hangi mahkemenin yetkili olacağını açıklamıştır.

Ayrıca Yargıtay, boşanma davalarında yetki konusunda tercih hakkının davayı açan tarafa ait olduğunu özellikle vurgulamıştır:

“Boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi, davadan önce, son defa, altı aydan beri, birlikte oturdukları, yer mahkemesinde de açılabilir. Tercih hakkı davayı açana aittir.”

Görevli Mahkeme: Aile Mahkemeleri ve Asliye Hukuk Mahkemeleri

Boşanma davalarında “yetkili mahkeme” kavramı hangi şehir veya ilçedeki mahkemenin davaya bakacağını ifade ederken, “görevli mahkeme” ise o yerdeki hangi mahkeme türünün davayı göreceğini belirtir.

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesine göre boşanma davaları:

  • Aile Mahkemelerinin bulunduğu yerlerde Aile Mahkemelerinde
  • Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemelerinin “Aile Mahkemesi sıfatıyla” davaya bakması gerektiğini şu şekilde vurgulamıştır:

“Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde, hakimler ve savcılar yüksek kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanmasının gerekliliği vurgulanmış, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden, asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip karar verilmesi ise usul ve yasaya aykırı kabul edilmiştir.”

Bu karar, Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemelerinin “Aile Mahkemesi sıfatıyla” karar vermesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu ortaya koymaktadır.

Yetki İtirazı ve Önemi

Boşanma davalarında yetki kuralları kamu düzenine ilişkin değildir. Bu ne anlama gelir? Eğer davalı taraf, davanın açıldığı mahkemenin yetkisine itiraz etmezse, o mahkeme davaya bakmaya devam eder. Yani mahkeme, kendi yetkisizliğini re’sen (kendiliğinden) dikkate alamaz.

“Belirtmek gerekir ki, boşanma ve ayrılık davalarında yetki, kamu düzenine ilişkin bir kaide olmamakla birlikte, ilk itiraz yoluyla yetkisizlik ileri sürülmedikçe, mahkeme yetkisizliği kendiliğinden karara bağlayamamaktadır.”

Bu nedenle, davalı konumunda olan eş, davanın kendi yerleşim yerinde görülmesini istiyorsa, bunu “ilk itiraz” olarak bildirmesi gerekir. İlk itiraz, cevap dilekçesinde yer almalıdır ve bu hakkın kullanılması için son derece önemlidir.

Pratik Örnekler ve Gerçek Hayat Uygulamaları

Boşanma davalarında yetkili mahkeme konusunu daha iyi anlamak için birkaç pratik örnek verelim:

Örnek 1:

Ayşe ve Ahmet, İstanbul’da yaşayan bir çifttir. Evliliklerinde yaşanan sorunlar nedeniyle Ayşe, memleketi Ankara’ya, ailesinin yanına dönmeye karar verir ve oraya yerleşir. Bir süre sonra boşanmaya karar veren Ayşe, dava açmak istemektedir. Bu durumda Ayşe, üç seçeneğe sahiptir:

  • Kendi yeni yerleşim yeri olan Ankara’daki Aile Mahkemesinde
  • Ahmet’in hala yaşadığı İstanbul’daki Aile Mahkemesinde
  • Son 6 ay birlikte yaşadıkları İstanbul’daki Aile Mahkemesinde dava açabilir

Ayşe, Ankara’daki mahkemede dava açarsa ve Ahmet cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmazsa, dava Ankara’da görülmeye devam edecektir.

Örnek 2:

Mehmet ve Zeynep, 5 yıl Kayseri’de yaşadıktan sonra ayrılmışlardır. Zeynep, İzmir’e taşınmış ve orada yeni bir hayat kurmuştur. Mehmet ise Kayseri’de yaşamaya devam etmektedir. Boşanma davası açmak isteyen Mehmet:

  • Kendi yerleşim yeri olan Kayseri’deki Aile Mahkemesinde
  • Zeynep’in yerleşim yeri olan İzmir’deki Aile Mahkemesinde
  • Son 6 ay birlikte yaşadıkları Kayseri’deki Aile Mahkemesinde dava açabilir

Görüldüğü gibi, Mehmet’in en rahat ulaşabileceği ve takip edebileceği seçenek, kendi bulunduğu yer olan Kayseri’dir.

Örnek 3:

Fatma ve Ali, evliliklerinin son 8 ayını Edirne’de geçirmiş, ardından Ali iş nedeniyle Antalya’ya taşınmıştır. Fatma ise İstanbul’daki ailesinin yanına dönmüştür. Bu durumda Fatma boşanma davası açmak isterse:

  • Kendi yerleşim yeri olan İstanbul’daki Aile Mahkemesinde
  • Ali’nin yerleşim yeri olan Antalya’daki Aile Mahkemesinde
  • Son 6 aydan fazla birlikte yaşadıkları Edirne’deki Aile Mahkemesinde dava açabilir

Sonuç: Haklarınızı Bilin, Doğru Adımı Atın

Boşanma davaları, kişilerin hayatlarında yeni bir sayfa açmak için attıkları önemli adımlardan biridir. Bu süreçte, hukuki hakların bilinmesi ve doğru adımların atılması, ileride yaşanabilecek sorunları önlemek açısından büyük önem taşır.

Türk hukuk sistemi, boşanma davalarında özellikle yetkili mahkeme konusunda, vatandaşlara kolaylık sağlayan düzenlemeler içermektedir. Bu düzenlemeler sayesinde, eşinden ayrılmak zorunda kalan ve başka bir şehre yerleşen kişiler, uzak mesafelere gitmek zorunda kalmadan dava açabilmektedir.

Yetkili mahkeme konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şunlardır:

  1. Boşanma davası açmak isteyen eş, kendi yerleşim yerinde, diğer eşin yerleşim yerinde veya son 6 ay birlikte oturdukları yerde dava açabilir.
  2. Yetki itirazı ilk cevap dilekçesinde yapılmalıdır, aksi halde mahkeme davaya bakmaya devam eder.
  3. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemeleri “Aile Mahkemesi sıfatıyla” davaya bakar.

Boşanma süreci, her ne kadar duygusal olarak zor olsa da, hukuki açıdan bilinçli adımlar atmak, bu süreci en az hasarla atlatmanızı sağlayacaktır. Haklarınızı bilin, doğru adımı atın!

Kaynakça

  1. Türk Medeni Kanunu, Madde 168
  2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 9
  3. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun, Madde 4
  4. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararları (Erzurum ve Dazkırı-Başmakçı örnekleri)

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top