Giriş
Boşanma süreci, çiftlerin sadece duygusal değil, ekonomik olarak da zorlu bir dönemden geçmesine neden olur. Özellikle ekonomik açıdan bağımlı olan eşin, boşanma sonrası yaşamında ciddi maddi zorluklarla karşılaşması kaçınılmazdır. İşte tam bu noktada, Türk hukuk sistemi “yoksulluk nafakası” ile eşlerin boşanma sonrası temel geçim ihtiyaçlarını güvence altına almayı amaçlamaktadır. Bu yazımızda, sıkça tartışılan ve çoğu zaman yanlış bilinen yoksulluk nafakasının tüm detaylarını, hukuki çerçevesini ve pratik yönlerini sizler için açıklayacağız.
Nafaka Nedir? Türleri Nelerdir?
Nafaka, kelime anlamıyla geçim için gerekli olan parasal yardımı ifade eder. Boşanma davalarında nafaka, temel olarak iki kategoride değerlendirilir:
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası geçimini sağlayamayacak duruma düşen eş için ödenen nafakadır.
- İştirak Nafakası: Çocukların bakım ve eğitim masrafları için ödenen nafakadır.
Bu yazımızda ağırlıklı olarak yoksulluk nafakası üzerinde duracağız.
Yoksulluk Nafakası Nedir?
Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:
“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”
Basitçe ifade etmek gerekirse, boşanma nedeniyle maddi açıdan zor duruma düşecek olan eş, belirli şartlar altında diğer eşten maddi destek talep etme hakkına sahiptir.
Yoksulluk Nafakası İstemenin Şartları Nelerdir?
Yoksulluk nafakası talep edebilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:
1. Nafaka Talebinin Açıkça Belirtilmesi
Boşanma davası sırasında taraflardan birinin yoksulluk nafakasını açıkça talep etmiş olması gerekir. Bu talep yazılı veya sözlü olarak yapılabilir, ancak talep edilecek miktarın net bir şekilde belirtilmesi önemlidir. Mahkeme, talep edilen miktarı üst limit olarak kabul eder ve bu limiti aşmamak koşuluyla nafakaya hükmeder.
Örnek: Eğer boşanma davası dilekçenizde aylık 5.000 TL yoksulluk nafakası talep ettiyseniz, mahkeme tarafların ekonomik durumuna göre değerlendirme yaparak en fazla 5.000 TL’ye kadar bir nafakaya hükmedebilir. Bu miktar, tarafların durumuna göre 4.000 TL veya 3.000 TL olabilir, ancak talep edilen üst limiti (bu örnekte 5.000 TL) geçemez.
2. Kusur Durumu
Yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmada kusurunun diğer eşe göre daha ağır olmaması gerekir. Yani nafaka talep eden eş:
- Kusursuz
- Az kusurlu
- Diğer eş ile eşit kusurlu olabilir
Eğer nafaka talep eden eş, boşanmada diğer eşe göre daha ağır kusurlu ise nafaka talep edemez.
Örnek: Eşiniz boşanma sebebi olarak şiddetli geçimsizlik ve aldatma iddiasında bulunuyor ve mahkeme bu iddiaları doğru kabul ederse, siz daha ağır kusurlu taraf olarak değerlendirilir ve yoksulluk nafakası talep edemezsiniz.
3. Yoksulluk Durumu
Nafaka talep eden eşin, boşanma gerçekleştiği takdirde “yoksulluğa düşecek” olması gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, “yoksulluk” kavramının mutlak anlamda yoksulluk olmadığıdır. Kişinin boşanma sonrası:
- Eski hayat standardının bozulması
- Ortalama bir yaşam sürdürecek gelirinin olmaması durumunda yoksulluğa düşeceği kabul edilir.
Örnek: Evlilik süresince çalışmayan ve ekonomik olarak eşine bağımlı olan bir kişi, boşanma sonrası iş bulma imkânı yoksa veya bulacağı işle eski hayat standardını sürdüremeyecekse yoksulluk nafakası talep edebilir.
4. Ekonomik Güç Oranı
Nafaka ödeyecek eşin mali gücüyle orantılı bir nafaka talep edilebilir. Yani nafaka talep edilen eşin:
- Herhangi bir geliri yoksa
- Çalışma ihtimali de yoksa nafakaya hükmedilmez
Ancak geliri ya da mal varlığı varsa, bu gelir ve mal varlığına orantılı olarak nafakaya hükmedilir.
Örnek: Nafaka ödemesi gereken eşin aylık geliri 12.000 TL ise ve kendi geçim masrafları 8.000 TL civarında ise, mahkeme aylık 3.000-4.000 TL civarında bir nafakaya hükmedebilir.
Tedbir Nafakası ve Yoksulluk Nafakası Arasındaki Fark
Boşanma davası sürerken, ekonomik açıdan zor durumda olan eş için “tedbir nafakası” talep edilebilir. Tedbir nafakası ile yoksulluk nafakası arasındaki temel fark şudur:
- Tedbir Nafakası: Dava sürerken geçerlidir ve talep eden eşin kusuru aranmaz. Çünkü dava bitene kadar deliller toplanmamış ve hangi tarafın kusurlu olduğu henüz tespit edilmemiştir.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma kararı kesinleştikten sonra başlar ve talep eden eşin kusurunun daha ağır olmaması gerekir.
Tedbir nafakası dava bitince yoksulluk nafakası olarak isim değiştirir.
Yoksulluk Nafakasının Süresi
Mevcut kanunlara göre yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilebilir. Bu, nafakanın ömür boyu devam edeceği anlamına gelmez. Koşulların değişmesi, özellikle:
- Nafaka alan eşin ekonomik durumunun iyileşmesi
- Yeniden evlenmesi
- Fiilen evliymiş gibi birlikte yaşamaya başlaması
- Haysiyetsiz hayat sürmesi
gibi durumlarda “nafakanın kaldırılması davası” açılarak nafakanın sonlandırılması talep edilebilir.
Yoksulluk Nafakası Talep Etme Süresi
Yoksulluk nafakası, boşanmanın “feri” (ikincil) niteliğinde bir taleptir ve:
- Boşanma davası ile birlikte talep edilebilir.
- Boşanma davası bittikten sonra bir yıl içerisinde ayrı bir dava ile talep edilebilir.
Bu bir yıllık süre zamanaşımı süresidir ve bu süre geçtikten sonra artık boşanma nedeniyle yoksulluk nafakası talep edilemez.
Yaygın Yanlış İnanış: “Sadece Kadınlar Nafaka Talep Edebilir”
Toplumda yaygın bir kanı olan “sadece kadınların nafaka talep edebileceği” düşüncesi tamamen yanlıştır. Türk Medeni Kanunu’nda nafaka konusunda cinsiyet ayrımı yapılmamıştır.
Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen taraf, kadın veya erkek fark etmeksizin, yukarıda belirtilen şartları sağladığı takdirde nafaka talep edebilir.
Örnek: Evlilik süresince çalışmayan, eşinin geliriyle geçinen bir erkek, boşanma sonrası yoksulluğa düşecekse ve diğer şartları da sağlıyorsa, eski eşinden yoksulluk nafakası talep edebilir.
Nafakaya İtiraz Yolları
Tedbir Nafakasına İtiraz
Dava devam ederken hükmedilen tedbir nafakasına:
- Davayı gören mahkemeye delilleriniz ile birlikte
- Yazılı veya duruşmada sözlü talepte bulunarak
- Tedbir nafakasının azaltılmasını ya da kaldırılmasına karar verilmesini talep edebilirsiniz.
Yoksulluk Nafakasına İtiraz
Mahkeme yoksulluk nafakasına karar verdikten sonra:
- Kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde
- Yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması talebinizi
- Bir üst mahkeme olan Bölge Adliye Mahkemesi’ne (İstinaf Mahkemesi) yapabilirsiniz.
Nafaka Ödenmediğinde Yapılabilecekler
Nafaka borçlusu nafakayı ödemediği takdirde, nafaka alacaklısı:
- İcra Takibi: Nafaka alacağını borçludan talep etmek için icra takibi başlatabilir. Bu alacağı talep etme zamanaşımı süresi 10 yıldır.
- Ceza Davası: İcra takibine rağmen nafaka borcunu ödemeyen borçlu aleyhine, İcra Ceza Mahkemesi’nde dava açılarak nafaka borçlusunun 3 aya kadar hapis cezası alması sağlanabilir.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Boşanma Davası İle Birlikte Nafaka Talep Edildiğinde:
- Yetkili ve görevli mahkeme: Eşlerden birinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi’dir.
Boşanma Davası Bittikten Sonra Bir Yıl İçinde Açılacak Yoksulluk Nafakası Davasında:
- Yetkili ve görevli mahkeme: Eşlerden birinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi’dir.
Pratik Örnekler ve Gerçek Hayattan Durumlar
Örnek 1: Evlilik Süresince Çalışmayan Eş
Ayşe ve Mehmet 15 yıllık evlilerdir. Evlilik süresince Ayşe ev hanımlığı yapmış, çocuklarını büyütmüş ve hiç çalışmamıştır. Mehmet ise düzenli bir işte çalışarak ailenin geçimini sağlamıştır. Boşanma durumunda, Ayşe’nin yaşı ve iş tecrübesi olmaması nedeniyle iş bulma olasılığı düşüktür. Bu durumda Ayşe, Mehmet’ten yoksulluk nafakası talep edebilir ve mahkeme Mehmet’in ekonomik gücü oranında nafakaya hükmedebilir.
Örnek 2: Eşit Kusurlu Durumu
Ali ve Zeynep 8 yıllık evlilerdir. İkisi de sürekli tartışmakta ve birbirlerini aldatma ile suçlamaktadırlar. Mahkeme her iki tarafın da eşit derecede kusurlu olduğuna karar vermiştir. Zeynep’in düzenli bir işi yokken, Ali iyi bir gelire sahiptir. Bu durumda Zeynep, eşit kusurlu olmasına rağmen, boşanma sonrası yoksulluğa düşeceği için nafaka talep edebilir.
Örnek 3: Ağır Kusurlu Durumu
Hasan ve Fatma 5 yıllık evlilerdir. Fatma, evlilik süresince sürekli olarak Hasan’ı aldatmış ve sonunda evi terk etmiştir. Mahkeme, Fatma’yı daha ağır kusurlu bulmuştur. Bu durumda Fatma, daha ağır kusurlu olduğu için, ekonomik durumu ne olursa olsun yoksulluk nafakası talep edemez.
Örnek 4: Nafakanın Kaldırılması
Sevgi ve Orhan boşandıktan sonra, mahkeme Orhan’ın Sevgi’ye aylık 3.000 TL yoksulluk nafakası ödemesine karar vermiştir. İki yıl sonra Sevgi iyi bir iş bulmuş ve ekonomik durumu düzelmiştir. Bu durumda Orhan, “nafakanın kaldırılması davası” açarak, Sevgi’nin artık yoksulluk içinde olmadığını ispatlayabilir ve nafaka ödemesinin sonlandırılmasını talep edebilir.
Sonuç
Boşanma davalarında yoksulluk nafakası, ekonomik açıdan dezavantajlı olan eşin temel geçim ihtiyaçlarını güvence altına almak için önemli bir hukuki mekanizmadır. Ancak, nafaka hakkının doğması ve devam etmesi belirli şartlara bağlıdır ve bu şartların ortadan kalkması durumunda nafaka da sona erdirilebilir.
Önemli noktalar:
- Yoksulluk nafakası talep edebilmek için kusurun diğer eşten daha ağır olmaması gerekir.
- Nafaka miktarı talep edilirken net bir şekilde belirtilmelidir.
- Nafaka, sadece kadınlar için değil, şartları sağlayan erkekler için de talep edilebilir.
- Boşanma sonrası bir yıl içinde ayrı bir dava ile de nafaka talep edilebilir.
- Nafaka ödenmeyen durumlarda icra takibi ve ceza davası açma hakkı vardır.
Boşanma gibi zor bir süreçte, haklar ve yükümlülükler konusunda bilinçli olmak büyük önem taşır. Her boşanma davası kendine özgü koşullara sahip olduğundan, profesyonel hukuki destek almak her zaman en doğru seçenektir.
Kaynakça
- Türk Medeni Kanunu, Madde 175 – Yoksulluk Nafakası
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin Çeşitli İçtihatları
- Aile Hukuku, Prof. Dr. Turgut Akıntürk
- Boşanma Hukuku, Av. Dr. Şükran Şıpka